7 Eylül 2008 Pazar

Ahıska Türkleri Nazif Okumuş






Gürcistan seçimleri beklendiği gibi neticelendi ve Saakaşvili yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. Kardeş, dost ve komşu ülkeye hayırlı olsun.
Ukrayna'da olduğu gibi, turuncu devrim denilen gösterilerin ardından işbaşına gelen Saakaşvili'nin bu dönemde meşgul olacağı işlerden biri de Ahıska Türklerinin durumu. Doğup yaşadıkları topraklardan, kendisi de Gürcü asıllı olan diktatör Stalin döneminde sürülen Ahıska Türkleri, Ukrayna'dan Orta Asya'nın her köşesine kadar dağıtıldılar. Yaklaşık 60 yıldır atayurtlarından uzaklaşan ve çok acılar çeken Ahıska Türkleri'nden kardeş olanlar bile ayrı bölgelere sürüldü. Kardeşin biri Kırgızistan'da yaşarken, diğeri Özbekistan'a yerleştirildi.
Böylesi acılarla yoğrularak Türkiye Türkçesi'ni de hiç unutmadan vatan hasretiyle yanıp tutuşan Ahıska Türkleri'nin yoğun isteklerine duyarsız kalamayan batının da talepleriyle, Gürcistan hükümeti, geri dönüş yasasını gündeme getirdi.
İnsan kasabı denilen Gürcü asıllı diktatör Stalin döneminde Kafkasya'yı Türkler'den arındırma projesi kapsamında yurtlarından edilen Ahıska Türkleri, farklı bir Gürcü lider olan Saakaşvili sayesinde vatanlarına kavuşabilecekler.

Yine sürgün yaşanmasın
Ancak, bu aşama görülüyor ki, bu süreç de çok sancılı geçecek. Tiflis hükümeti, çok insani ve doğru bir karar almasına rağmen, uygulamada derin yanlışlıklar yapabilecek. Ahıska Türkleri'ni, bizzat kendi yurtlarına yerleştirme yerine, Gürcistan'ın çeşitli bölgelerine dağıtarak, yine farklı bir politika geliştiriyor.
Tuzaklarla dolu bu duruma, Ahıska Türkleri de haklı olarak karşı çıkıyor. Saakaşvili'ye seslenerek "Stalin'in büyük sürgününü, siz de mini bir sürgünle devam ettirmeyin" diyor.
Ülkenin Ahılkelek bölgesinde yerleşmek isteyen Ahıska Türkleri'ne sahip çıkıp dost ve kardeşliğe yakışır şekilde Gürcistan ile temasları yoğunlaştırmak gerek. Acara ve Abhazya gibi özerk bölgelerdeki insanlarla kanbağına kadar dayanan akrabalıklarımız ile Borçalı Türkleri'nin varlığı, iki ülke için de kardeşlik adına şanstır.
Böylesine stratejik bir meseleyi Ankara ve Tiflis'in gözardı etmeyeceğine inanıyoruz. İnşallah yanılmayız.

Hiç yorum yok: